KIRIKKALE İSLAMİ DEĞERLER KÜLLİYESİ

BİR SOLUKTA KIRIKKALE İSLAMİ DEĞERLER KÜLLİYESİNİ ZİYARET
Bulunduğumuz coğrafi konum nedeniyle Ankara-Çorum arasında mekik dokurken Kırıkkale merkez çevre yolundan geçerken bozkırın ortasında çift minareli bir yapının yükseldiğini görüyordum iki üç yıl önce. Açıkçası Kırıkkale’ye hâkim bir konumda olan bu yerin bir camii, kuran kursu veya bir türbe olacağını sanarak üzerinde fazla durmayıp Kırıkkale çevre yolunda, bu yöne doğru kafamı çevirip baka baka gidiyordum. Gerçi tanıdığım birkaç Kırıkkaleli birkaç eşe dosta burasının ne olduğunu sordum ama kimseden doyucu bir cevap alamadım.
Ta ki! Ramazan Bayramı ziyareti için yine bu yoldan Ankara’dan Çorum’a giderken yolun belli noktalarına kahverengi (tarihi, kültürel, coğrafi mekanları gösteren tabela) “Kırıkkale İslami Değerler Külliyesi- Siyeri Nebi Müzesi” tabelasını gördüm. Çevre yoluna yaklaşık beş km. yazarak yön gösteriyordu. Bayram telaşıyla bir an önce eşe dosta kavuşmak isterken bir yandan da kesinlikle dönüşte bir göz atımı mesafede olan bu mekâna uğrayacağım diye kendi kendime söz verdim.
Bayramın üçüncü günü dönüş yolunda Ankara’ya doğru gelirken Kırıkkale çevre yolunun sağ tarafında kahverengi tabelalar aynı şekilde adeta “gel beni ziyaret et bu bayram gününde bayramın tam tadını çıkar” der gibiydi. Hemen Ankara-Sivas hızlı tren hattının yanından alt geçide doğru aracımızın rotasını sağa doğru kırdım, beş dakika sürmeden bu muhteşem eserin yanındaydım.
Muhteşem mimarisi ve içinde bulundurduğu değerlerle gerçekten bozkırın ortasında bir orman örtüsü gibi zümrüt yeşili ışık saçıyordu. Öncelikte külliyenin Kurucusu Bahattin Akyön’ü şükran ve minnetle anarak bu külliyeyi keşfe ve araştırmaya başladım. Gördüklerim, duyduklarım beni ziyadesiyle memnun ve mesrur kıldı. Değerli dostlarım! Şimdi kalemim döndükçe elde ettiğin bu mekanla ilgili bilgileri sizinle paylaşmak isterken mutlaka bir solukta sizin de bu muhteşem eseri görmenizi arzularım. Unutmayın bu eseri duyan Kırıkkale’ye akın akın geliyor.
İslami Değerler Külliyesi içinde bulunan Kutsal Emanetler’i duyan herkes Kırıkkale’ye geliyor. Peygamber Sevgisiyle, aşkıyla geliyorlar. Külliye içinde bulunan Siyeri Nebi ve Mushafı Şerif Müzesi, şehir içi ve dışından ziyaretçi akınına uğruyor. Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Ehli Beyt’e ait hatıralar ve dünyanın dört bir yanından getirilen eski, yeni Kuran örnekleri, ziyaretçilerin gözdesi. Bu eserleri görenlerde Peygamber Sevdası aşılanıyor.
Külliyenin biraz tarihçesini araştırınca şu bilgilere rastlıyoruz. İslami Değerler Külliyesi Derneği tarafından 2015 yılında temeli atılan ve Kırıkkale merkeze 8-10 km. mesafede bulunan Karacalı semtinde İslami Değerler Külliyesi, Orta Anadolu’nun en büyük külliyesi olma vasfını taşıyor. Ankara’ya 70-80 km. yaklaşık bir saat mesafede (Hızlı trenle -YHT Ankara Gar/Kırıkkale İstasyonu- yarım saat) bulunan külliye içinde yüzlerce kişinin aynı anda ibadet edebileceği bir cami, kadınlar için ayrı bir mescit, kütüphane, taziye evi, konferans salonu gibi tesisler bulunuyor. Hayırseverlerin katkılarıyla yapılan ve 2022 yılında hizmete giren külliyeyi her gün yüzlerce kişi ziyaret ediyor. Kırıkkale içinden olduğu kadar dışından, özellikle de çevre şehirlerden binlerce kişi kısa bir sürede külliyeyi ziyaret etti. Okullar ve sivil toplum kuruluşlarından da külliyeyi ziyaret etmek için turlar düzenleniyor. Bu külliyeyi; İnşallah kısa sürede adı daha çok duyuldukça da binlerce insanın peygamber aşkıyla, şevkiyle ziyaret edeceğine inanıyoruz.
Bu muhteşem külliyede ‘Kutsal Emanetler’i görmek mümkün. Ziyaretlerin bu denli yoğun olmasının arkasında ise külliye içinde bulunan Siyeri Nebi ve Mushafı Şerif Müzesi nin bulunuyor olması. Birazda külliyenin kurucusu Bahattin Akyön Beyefendi hakkında bilgi verelim isterseniz. Bahattin Akyön Suudi Arabistan’da görevli (Cidde Başkonsolosluğu Basın Ataşesi) olduğu dönemde Türkiye’ye getirilmesine vesile olduğu Kutsal Emanetler arasında sakalı şerifler, Mescidi Nebevi ve Kâbe örtülerinden parçalar ve Ehli Beyt’e, sahabelere ait bazı eşyalardan örnekler bulunuyor. Dünyanın her yerinden toplanan ya da bağışlarla gelen yüzlerce farklı eski ve yeni Kur’an-ı Kerim örneği de yine aynı bölümde sergileniyor. Bahattin Beyin önayak olduğu bu çalışmalar sonucunda bu muhteşem külliye ortaya çıkmış durumdadır. Ha şurası da unutulmamalıdır. Külliye henüz tam manasıyla bitmiş durumda değildir, inşallah hayırsever vatandaşlarımızın yardımıyla kısa sürede biter. Bizim ziyaretimizde külliyenin bir kısmında inşaatın devam ettiğini gözlemledik.
Burada ayrıca çok önemli bir hususu da gözlemledik Kâbe tarihi ve Peygamber Efendimizin Hayatı Maketlerle Anlatılıyor. Evet dostlar sanaldan ziyade maket haline getirilip somutlaştırarak ziyaretçiye bu bilgilerin sunulması bir eğitimci olarak bizde kalıcı bir öğrenmeye yol açacağı düşüncesindeyiz maşallah Külliye kurucularına. Müzenin bir bölümünde ise Kabe’nin tarihi ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatı maketlerle ve dijital bilgilendirme imkanlarıyla anlatılıyor. Kabe’nin bilinen en eski halinden bugüne kadar geçirdiği dönüşüm, Hz. Muhammed’in doğumu öncesindeki gerçekleşen Fil Vakası’ndan başlayarak hayatına ilişkin önemli detaylar, Mekke ve Medine tarihindeki bazı önemli yapılar ve olaylar, maketlerle ziyaretçiye anlatılıyor. Maketler üzerinde bulunan kodlarla, aynı zamanda külliyenin sunduğu detaylı bilgiye ya da web sitesine dijital olarak ulaşmak da mümkün. Düşünebiliyor musunuz değerli dostlar? Bu ne büyük bir imkân web sitesi üzerinden pek çok bilgiye ulaşabiliyorsunuz dünyanın neresinde olursanız olun.
“Her şey ‘O’nu anlatmak için…” Ana mottosuyla yola çıkılmış olup bu ne güzel imkân. Külliye ve müze kurucusu Bahattin Akyön Beyefendi basında çıkan beyanlarında ise: “Benim memleketim Kırıkkale. Allah nasip etti, Kutsal Topraklar ’da görev yapma imkânı buldum. Resmi işlerimden arta kalan tüm zamanımı, Kabe’yi, Mescidi Nebevi’yi ve Peygamber Efendimizin hayatını daha iyi anlayabilmek için harcadım. Kurduğumuz dostluklar, ilişkiler nedeniyle epeyce emanete ulaşma ve bunları müzeye getirme imkânımız oldu. Tüm amacımız, insanlığın sevgilisi Peygamber Efendimizi daha iyi anlatmak içindi. Burada gördüğünüz her şey ‘O’nu anlatmak, tüm insanlık için nasıl bir örnek olduğunu gösterebilmek içindi. Bu konuda ülkemizin devlet kurumları, bürokratları vs. bize yardımcı oldular. Allah rızası için ülkemiz için 2023 vizyonuna uygun bir eser bırakmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Rabbim şan ve şereflerini artırsın” şeklinde ifade buyuruyorlar.
Külliyenin bir değer ilginç özelliği Anadolu’nun ortasına ‘Allah’ lafzı yerleştirildi. İslami Değerler Külliye içindeki büyük caminin bir özelliği daha bulunmaktadır. Bu Caminin tasarımı yapılırken, gökyüzünden bakıldığında Arap Alfabesi ile ‘Allah’ lafzı görülecek şekilde planlandı. Böylece İç Anadolu üzerinde gökyüzünden geçen tüm hava araçları, gece olunca ışıklandırılan binanın şekliyle Arapça, ‘Allah’ lafzını görüyor. Yine Bahattin Akyön’; “Müzeyi ziyaret edenler Peygamber Efendimizin ne kadar mütevazı bir hayat sürdüğünü, gökyüzünden geçenler ise ‘Allah’ lafzını görüyor. Ziyaretçiler arasında yaşça büyük olanlar kadar küçüklerin de olmasından dolayı çok mutlu oluyoruz. Tüm ülkemizi bu müstesna eseri ziyaret etmeye davet ediyorum”.
Özetlemek gerekirse; İslami Değerler Külliyesi içinde bulunan müzenin içinde Peygamber Efendimizin 63 yıllık hayatı marketlerle, dijital içeriklerle, kutsal emanetlerle vs. gözler önüne seriliyor. Burada özellikle Peygamber efendimizin (sav) evi. Hücre şeklinde penceresi dahi bulunmayan Hz. Muhammed’in yaşadığı evleri ve vefat ettiği Hz. Aişe’nin evi maket olarak en çok ziyaret edilen bir yer. Ne edin edin mutlaka yolunuzu bu İslami Değerler Külliyesi’ne düşürün, buraya gidin. Yolunuza hem bir soluk verirsiniz hem de tefekkür alemiyle bin bir soluk alırsınız.
Tarık TORUN